BAYBURT KADINLAR GÜNÜ ETKİNLİĞİ
Tarih: 12.03.2015 | Okunma Sayısı: 3973

   Bayburt'ta düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliğinden ;                         

            EMEKÇİ KADINIM BEN….
 
    Bu gün  her günüm gibi değil ,bir buruk hissettim kendimi,çünkü doğum günüm,anneler günü veyahut babalar günü gibi güzel hikayelerimin anılarımın olduğu gün değildi bugün.Hiç tanımadığımın Amerika’nın New York kentinde 40.000 dokuma işçisinin çalışma şartlarının iyileşmesi için yapmış oldukları   grevi patronların zalimce ve sert bir şekilde engelemek için müdahale etmeleri sebebiyle yaptıkları zalim ve insanlık dışı müdahale sonucu  ölen  129 dokuma işçisi  güzel kadının  anısına bugün halen kutlanan Dünya Emekçi Kadınlar gününde bir  kadın olarak buruk acı içerisin deyim.

 

                                       Dünya Emekçi kadınlar gününde bu günde  ta ilk başlarda yapıldığı gibi Kadınların eşitliği,bağımsızlığı,politik haksızlıkların ortadan kalkması ve daha iyi yaşama koşulları elde edilmek için çalışılmaktadır.Kadın toplumun en önemli halkasıdır.Kadının katılmadığı ,kadının yok sayıldığı bir topluluğu medeniyet ölçüleri içerisinde değerlen diremezsiniz.o topluluk basit bir kalabalıktır.Zira kadın toplumda var ise o toplum medeni o toplum ileri o toplum üretken o toplum toplum gibi toplumdur. Bu gün   emeğin yüceliğini, kutsallığını ve haklılığını ve sıra kadınlarımıza gelince bu sömürünün nasıl katmerlendiğini gözler önüne ser mek amacıyla kutlanan, kutlanacak gündür bu gün.

 

                                    Türkiye de kadın hakları 19.yüzyıl ortalarından itibaren gündeme gelmiştir.Günümüzde Türk kadınının ciddi sorunları vardır.Bunların en başka gelenleri Kadına karşı şiddettir Dünyada her üç kadından biri hayatında en az bir kez dahi olsa aile içi şiddete maruz kalıyor.Türkiye genelinde bu rakam dahada yükseliyor.Şiddete maruz kalan kadın sayısı kadınların  neredeyse yarısıdır.Sokak ortasında eski eşi veya görüşmek istemediği sevgilisi tarafından defalarca bıçaklanmak ve silahla ateş edilmek suretiyle vahşice öldürülen kadın haberleri ile karşılaşmadığımız gün neredeyse yok gibidir.Bu değerlendirmeler ışığında kadının en temel hakkı olan yaşama hakkının elinden alınmaması yönünde erkeklerin eğitilmesinin gerekli olduğu  ortaya çıkmaktadır.Türk Ceza Kanunumuzun Kadına şiddet yö nüyle artırılan hapis cezaları,bile kadın ölümlerinin önüne geçememek tedir.Ceza Kanunundan bahsetmişken sizlere İngiliz Yargıç tarafından verilen bir karardan bahsetmek istiyorum .İngiliz Yargıç gece yarısı parktan geçen kızı korkutan adama 7 yıl 7 gün hapis cezası verince şaşıran gazeteciler sormuşlar;Adam kıza elini bile süremedi.Kaçan kızın çığlıklarına yetişenlerde adamı yakaladılar.Bu 7 yıl 7 gün çok değilmi?Yargıcın yanıtı hukuk tarihine geçecek düzeydedir.’Kızı korkutmanın karşılığı 7 gündür,7 yıl ise İngiliz kızla rının gece yarısı parkta dolaşma özgürlüklerine saldırmanın cezasıdır.Biz kadınlar taciz korkusu ve erkek şiddeti olmadan yaşamak istiyoruz.Caydırıcı ceza yasaları istiyoruz.

 

 

 

                                    

 

                              Bizler dolmuşta yolcu olmadan dolmuşa binmeyen, bindiğimiz taksinin plakasını bir yakınımıza gönderen,bize bir şey sorulunca cevap vermekten korkan,sokakta yürürken sağa sola,arkaya sürekli bakan, ,bulunduğu toplum da yüksek sesle konuşmayan,kahkaha atmayan biz kadınlar bizler yeterince üzerimize düşeni yaptık;şimdi  sıra sizde erkekler. Namus insana ait bir kavramdır.Nedense namus denilince   hep aklınıza kadınlarımız gelir. Neden hep korunması gereken değerler sadece kadına özgü görülür!.

 

                               Günümüz Türkiyesinde kadın erkeğin yaptığı her işi layıkı ile en mükemmel şekilde yapmaktadır.Düne kadar kadının yapmasının düşünü lemeyeceği meslekler bu gün artık kadınlar tarafından gayet başarılı bir şekilde yapılmaktadır.Çevremizde çok sayıda,hakim,savcı,doktor,avukat,polis, jandarma görevlisi,pilot hatta dolmuş şoförlüğü bile yapan kadınlarımız bulunmaktadır.Biz kadınlar neden halen eksik etek olarak nitelendiriliyoruz!

 

                              Ben 2014 yılı seçimlerinde Bayburtta ilk bayan muhtar adayıydım. Cesaretime destek bekleyerek çıktığım bu yolda bir sürü engelle karşılaştım.Bayan oluşum nedenleriyle muhtarlık yapamacağımı düşünen bir sürü kişi olmasına rağmen,beni destekleyen erkek ve kadınlarda  olmuştur.Belki seçimlerde muhtar olamasamda kadınlarında muhtar adayı olabileceği ve bunu en layıkıyla yapacağını gösterdim.Ben hayalimi gerçekleştirdim.Ve adaylığımla Bayburt ilinde kadınlarında muhtar adayı olabileceğini gösterdim.Muhtarlık seçimleri zamanında adaylıktan çekilmem için yapılan duygusal baskılara aldırmadım.Afişlerim toplansada onları yeniden asmaktan yorulmadım.Zira ben Bayburt Kadınlarınında her işi başarıyla yapabileceklerini,kadından muhtarmı olur zihniyetini ortadan kaldırdım.Şunu çok iyi biliyorum.Önümüzdeki seçimlerde bir çok kadın muhtar adayı olacak ve beklide çoğu seçilecektir.Her mesleği hakkını vererek yapan kadınların mesleklerine Bayburtta muhtarlıkta eklenecek.Sözlerime son verirken kendi yazdığım   bu şiiri kadınlarımıza armağan ediyorum.Kadın olduğum için gurur duyuyorum.Dünya emekçi kadınlar gününüzü kutlu yorum.       
                          BAYRAMIN KUTLU OLSUN KADINIM

Bu gün senin bayramın gül eylen…..

Bugün kocan seni dövmeyecek,sana küfür edilmeyecek

Bu gün sen kendi isminle anılacak kendi soyadını kullanacaksın

Bu gün sende konuşacak, susturulmayacaksın.

Bu gün senin cinsiyetin konuşulmayacak,sende bir birey olacaksın,

Bugün tek başına sokakta dolaşacak ve hiç kimse seni rahatsız etmeyecek

Bu gün sen bir erkeğe kurban edilmeyeceksin,

Gül;kanınım bak bende gülüyorum ,bu gün bizim bayramımız kimse bunu  elimizden alamayacak……

 

                  Saygılarımla,sözlerime son verirken sizlerden erkeklerin egemenliğine ve zülmune maruz kalan ve ölen kadınlarımız için alkış istiyo rum……

 FİLİZ SÖZER

 

                                                                          

22.11.2024
AV. METİN ASLAN
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.