CENNETE YOLCULUK
Adı Aylan, daha 3 yaşındayken tanıştı dünyanın karanlık yüzüyle. Korktu, sonunun ne olacağını bilemeden ilk kez o kadar korktu küçücük yüreği. Ailesiyle umuda yolculuğa çıktığının farkında bile değildi zaten. O tertemiz kalbi bilemezdi tabi umuda yolculuğun cennete yolculuk olacağını. O bilemezdi de bizde mi bilemezdik sonunun böyle olacağını? Plastik botlara balık istifi, üstelik şişme yeleksiz bindirilmiş minik bedenlerin sonunun bu olacağını? İlk kez mi gördük bu manzarayı ki? Aslında sorsalar hepimiz tek bir ağızdan söyleri Dün sosyal medyada gezinirken rastladım bu fotoğrafa. Bir çocuk yatıyordu deniz kenarında, hareketsiz. Ne olur dedim içimden, ne olur bu fotoğraf gerçek olmasın! Varlığımdan, sahip olduklarımdan utandım o an. Suriye’den, iç savaştan kaçan ailesinin göz nuru Aylan.
Tıpkı sahilde oynarken yakalanan o arkadaşları gibi Aylan da karşılaşmıştı savaşın gerçek yüzüyle. Peki ne suçu vardı Aylan’ın? Minicik bir candan daha mı önemli uğruna savaşılan şey? Avrupa Cennetine kaçış değildi aslında onlarınki. Ülkelerindeki cehennemden kaçıştı. Keşke anlasaydı Avrupa, bir çocuk kalbinin bütün canlılardan değerli olduğunu. Keşke anlasaydık bu minicik yüreklerle insanlığımızın da öldüğünü. Artık bir meleğe daha mezar olmasın Akdeniz. Artık devreye girsin Uluslararası Örgütler, ne yapılması gerekiyorsa yapsın. Artık bitsin hesabını veremeyeceğimiz cennete yolculuk. Ve özür dilerim çocuk. Sen ölürken sesini duyamadık, gözlerimiz kör oldu göremedik. Bilmezlikten geldik yazık ettik kendimize, sana, kardeşlerine. Yazıklar olsun bize, başı sağolsun insanlığın.z çocuklar ölmesin. Peki bu çocuklar ölürken bizler neredeyiz?
Gümüşhane Bayburt Bölge Barosu
Çocuk Hakları Komisyon Başkanı Stj Av. Sefanur Didar Denizler